Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Zaten bir üyeliğiniz mevcut mu ? Giriş yapın
Sitemize üye olarak beğendiğiniz içerikleri favorilerinize ekleyebilir, kendi ürettiğiniz ya da internet üzerinde beğendiğiniz içerikleri sitemizin ziyaretçilerine içerik gönder seçeneği ile sunabilirsiniz.
Üyelerimize Özel Tüm Opsiyonlardan Kayıt Olarak Faydalanabilirsiniz
Yenişehir Belediyesinin desteğiyle safran üreticisi sayısı artıyor
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, değiştirilemeyeceği düşünülen uzun süreli bellekteki anıların, yapılan çalışmalarla değiştirilebilir olduğunun ortaya çıkması hakkında bilgi verdi.
Uzun süreli bellekteki bilgiler değiştirilebilir!
Belleğimizin çalışan, kısa süreli ve uzun süreli bellek süreçleri aracılığıyla bilgiyi işlediğini dile getiren Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Uzun süreli bellekte depolanan anılar sabit kalmaz; bunlar güçlendirilebilir, zayıflatılabilir ve hatta değiştirilebilir.” dedi.
Yakın zamana kadar, uzun süreli bellekteki bilgilerin değiştirilemeyeceğinin varsayıldığını kaydeden Eryılmaz, “Ancak 2000’lerde yapılan bir çalışma, belli ilaçların belleği yeniden düzenleyebileceğini ortaya koyarak belleğin modifiye edilebilir olduğu fikrine ışık tuttu.” şeklinde konuştu.
Amaç anıları silmek değil, anılarla sağlıklı ilişki kurulmasını sağlamak
Günümüzde duygusal bellekte depolanan travmatik anıların yeniden yapılandırılmasının mümkün olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gül Eryılmaz, “Özellikle EMDR (Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) terapisi, otobiyografik değil ama duygu yüklü (örtük) bellek içeriklerini hedef alarak bu anıların yükünü azaltmayı amaçlar.” dedi.
Bu yaklaşımda amacın, anıları silmek değil, kişilerin anılarla sağlıklı bir ilişki kurmasını sağlamak ve travmanın duygusal etkisini azaltmak olduğunu vurgulayan Eryılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:
“Böylesine hassas bir süreçte, yalnızca alanında uzman terapistlerin müdahalesi etik açıdan da kritik önem taşır. Amatör müdahaleler, kişiyi daha fazla travmatize edebilir. Dolayısıyla bireylerin bu tür terapötik müdahalelerde ehil kişilerle çalışması hem güvenlik hem de etkinlik açısından en doğru yaklaşımdır.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Yorum Yaz